Kahve Hakkında Bilmeniz Gereken Şeyler

Günlük yaşantımızın bir parçası ve sohbetlerin vazgeçilmezi olan kahve, bu özel durumundan dolayı keyif veren içecek kategorisinde neredeyse zirvede! Kafeinsiz, suda çözünen granüllü, Türk kahvemiz gibi çekilmiş ve makineden filtre edilerek servis edilen çeşitleri bulunuyor. Birçok kişi kahve bağımlısıyken bazılarımız da kahve ile ilgili efsaneler nedeniyle içmekten çekiniyoruz... Çünkü kahvenin kalp çarpıntısına neden olabildiği, kolesterolü yükseltebildiği, selülit yapabildiği ve bağımlılığa neden olabildiğinden bahsedilmesi bu çekincenin de temel birkaç sebebi diyebilirim. Aslında kahve doğru miktar ve çeşitte tüketildiğinde bahsedilen efsaneler yerine sağlığa inanılmaz katkılarının olduğunu açıkça söylemeliyim. Güncel bilgiler doğrultusunda kısa bir kahve yolculuğuna çıkmaya ne dersiniz? Bugün insan sağlığına etkileri bakımından çaydan sonra en fazla araştırma yapılan içecekler arasında yer alan kahvenin ilk önce kalorisinin oldukça düşük olduğunu hatırlatmakta fayda olduğunu belirtmeliyim. Kahvenin 100 gramında yaklaşık 7 kalori bulunurken, şekersiz ve sütsüz servis edilen kahvelerin bir fincanında ortalama 2 kalori gibi neredeyse kalori hesabına katılmayacak kadar az bir miktar bulunuyor. Yani kalori açısından oldukça masum bir içecek olduğunu söylemeliyim. İçinde doğal antioksidanlar, kafein, potasyum, niasin, magnezyum, demir ve manganez gibi minerallerin de kaliteli kaynağı olduğunun altını çizmeliyim.




Kahve bağımlılık yapar mı?

Kahvenin içerdiği kafein sayesinde beynimiz ve vücudumuzda hafif bir uyarıcı etkiye sahip olduğu bir gerçek. Kahve içtiğimizde, beyin üzerinde olumlu etki olarak uyanıklığı arttırma ve dinç kalmayı sürdürme gibi enerji veren özelliği bulunduğunu biliyoruz. Kahve içtikten 20-30 dakika sonra da kafeinin uyarıcı etkisi oluşmakta, bu etki vücudumuzda yaklaşık 4-6 saat kadar sürmektedir. Bir fincan kahve, 70-80 mg kadar kafein içermektedir ancak kahvenin türü ve fincandaki kahve yoğunluğuna göre 60-200 mg kadar kafein içeriğinin de değiştiği bildirilmektedir. Avrupa Güvenli Besin Tüketim Komisyonu günde 400 mg kadar kafein tüketiminin genel olarak güvenli olduğunun altını çiziyor. Bu da orta düzey güvenli kafein alımı olarak tanımlanmaktadır. Her ne kadar kahvedeki kafein sinir sistemini hafif etkileyen bir uyaran olsa da. beyin taramaları kullanılarak son dönemde gerçekleştirilen araştırmalar ortadüzeyde yani yaldaşık 3-4 fincan kadar gün içinde içimin uykuyu kaçırma, çarpıntı yapma ve bağımlılık gibi sağlığa olumsuz etki geliştirmediğini göstermektedir.

Kahve selülit nedeni midir?

Kahvenin selülite neden olduğu yolundaki yaygın yanlış inanışa karşın bilimsel araştırmalar içilen orta düzey kahve miktarının selülit nedeni olmadığını ortaya koymaktadır. Kahve aslında tam tersine vücutta yağı ayrıştıran enzimleri harekete geçirerek lenf akışkanlığını kolaylaştıran bir içecek olduğu araştırmalarca desteklenmektedir. Günde 200-300 mg kadar kafeinin metabolizma hızda biraz artışa neden olarak selülit yapıcı değil selilüti önleyici etkisi olduğu belirtilmektedir. Bu verilerden yola çıkarak günde 3 fincan kadar kahve içmenin selülit efsanesi yaratmadığını da açıkça söylemek doğru bir bilimsel gerçektir diyebilirim.

Kahve antioksidan kaynağı mıdır?

Kahve aynı çay gibi hücreleri korumaya yardımcı olan antioksidanlardan polifenollerin de güçlü kaynağıdır. Bir fincan kahve içtiğinizde günde ortalama 150-550 mg'a kadar polifenol vücuda alınır. Günlük antioksidan ihtiyacımızın ortalama 1000 mg olduğunu göz önünde bulundurursak, 3-4 fincan kahve içmenin günlük antioksidan ihtiyacımızın da büyük bir kısmını karşılayabildiğini söyleyebiliriz.

Kahve kolesterolü yükseltirmi?

Kahve orta düzeyde tüketildiğinde, çeşidi her ne olursa olsun kan kolesterolü üzerinde direkt olumsuz yükseltici etkisi bulunmamaktadır. Çünkü kahve kolesterolü arttırabilen diterpen adlı bileşiği çok düşük düzeyde içerir ve günde 4 fincana kadar içilen kahve tüketiminin kötü huylu kolesterolü yükseltmediği, bir fincanda kafein miktarının da düşük olmasından dolayı kolesterol sentezini etkilemediği bildirilmektedir.

Kahve vücudu susuz bırakır mı?

Sağlıklı yaşamda su; kanın akışkanlığından, metabolizmanın çalışmasına, yorgunluğun önlenmesinden böbreklerin süzüm işleminin devamlılığı gibi toksinlerin atımına kadar etkilidir. Kahvenin, yanlış inanışlar nedeniyle diüretik yani vücudun sıvı kaybını arttırarak dehidratasyona neden olabildiği savunulmaktadır. Fakat kontrollü bilimsel araştırmalar günde 3-4 fincan kahve içmenin vücutta sıvı kaybına neden olmadığını, aksine su ile hazırlanan kahvenin günlük sıvı ihtiyacına destek olduğunu bildirmektedir. Ve egzersiz sırasında içilen kahve; vücudu susuz bırakmak yerine egzersizde dayanıklılığı arttırmakta, vücuda mineral sağlamakta, ter ile kaybolan potasyumun da yerine konmasını sağlayarak fiziksel performansın artmasına yardımcı olmaktadır.

Kahve içmek hastalıklara neden olur mu?

Dünya Sağlık Örgütü Uluslararası Kanser Araştırma raporu kahvenin sağlık üzerine olumlu etkilerini şöyle sıralamaktadır. Orta düzey olarak belirttiğim, günde 3-4 fincan kadar kahve içmenin kronik hastalıklardan tip 2 diyabet hastalığı oluşma riskini yüzde 20-30 arasında azaltabildiğini belirtmektedir. Kahve kalp hastalığı riskini artırmazken sadece kahvedeki kafeinin fazla alımının tansiyon üzerinde olumsuz etki yaratabileceği bulunmuştur. Fakat orta düzeyde alınan kafeinin hipertansiyon riski üzerinde olumsuz etki yaratmadığı belirtilmiştir. Sağlıklı bireylerde günde 3-4 fincan kahve içimi tansiyonu etkilemezken, hipertansiyon hastalarında az miktarda tansiyon yükseltici etkisi olduğunu göz önüne alarak, dikkatli tüketim uyarısını hatırlatmak isterim. Bugün bazı çalışmalarda doza bağlı olarak karaciğer kanseri gelişim riskini önemli oranda azaltabildiği, kahvenin beyin üzerindeki olumlu etkilerinden dolayı Alzheimer hastalığına yakalanma riskinde olası azaltma etkisi olabileceği de bildirilmektedir.

Hamleler kahve İçebilir mi?

Hamilelik gibi özel bir dönemde hem anne hem de bebek sağlığı için doğru beslenme çok önemlidir. Avrupa Gıda Güvenliği Otoriteleri hamilelik döneminde kafein alımını sınırlamakla birlikte günde 200 mg'a kadar kafein tüketiminin güvenli olduğunu belirtmektedir. Hamilelerin gün içinde kakao, çikolata, çay gibi kafein içeren besinlerden alacakları kafein miktarına göre kahve tüketimini sınırlı miktarda tüketebileceğini otoriteler belirtmektedir. Günde 1-2 fincanı geçmeyecek şekilde kahve içimi ile alınan kafein hamilelerde güvenlidir.

Kahve depresyonu tetikler mi?

Kahve içimi ile ilgili yapılan son araştırmalar, orta düzeyde alınan kafeinin endişe seviyesini azaltarak mutluluk hissini arttığını bildirmektedir. Hemşire Sağlık Araştırması olarak bilinen Harvard Tıp Fakültesi'nin 51 bin kadın üzerinde gerçekleştirdiği önemli bir araştırmada; günde 2-3 fincan kahve tüketen kadınların günde 1 fincan tüketenlere nazaran yüzde 20 daha az depresyona girdiği gösterilmiştir. Sıkıntılarınızdan arınmak, günün stresini azaltmak ve hayatın yükünü hafifletmek için günde 2-3 fincan kahve tüketmeniz. depresyonu tetiklemek yerine sizi depresyondan korumakta oldukça etkili.

Kafeinsiz kahve var mıdır?

Birçok kişi kahve alırken ya da kahve siparişi verirken kafeinsiz tercih etmekte ve çoğu zaman da endişe içinde 'Acaba gerçekten kafeinsiz kahve yapılabilir mi' konusunda karasız kalmaktadır. Kafein ayrıştırma işlemi kahve kavrulmadan önce doğal yöntemlerle yapılabilmektedir. Yeşil kahve çekirdekleri suyla ıslatıldıktan sonra kafeini çıkarmak için süzme işlemi yapılıp kafeinin çoğunun su sayesinde arındırılarak kahve çekirdeğindeki kafein miktarı azaltılabilmektedir. Şu pratik bilgiyi de sizlere paylaşmak isterim; 1 fincan normal kahvedeki kafein miktarı yaklaşık 20 fincan kafeinsiz kahveye eşit!