Hz. Muhammed'in (s.a.v.) çocukluk yılları hakkında kısaca bilgi veriniz

Konusu 'Hz.Muhammedin hayatı' forumundadır ve Lasey tarafından 2 Ekim 2018 başlatılmıştır.

  1. Lasey

    Lasey Admin

    Peygamberimizin Çocukluk Yılları

    Allah'ın (c.c) sevgili kulu ve son peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v) 571 yılında Rebiülevvel ayının on ikinci gecesi Mekke'de dünyaya gelmiştir. O, Mekke’nin gözde gençlerinden olan Abdullah ve Âmine’nin oğludur. Babası, bir ticaret yolculuğu esnasında Medine'de vefat edince Peygamberimiz daha doğmadan yetim kalmıştır. Kureyş kabilesinin Haşimoğulları kolundan olan dedesi Abdülmuttalib Mekke’nin ileri gelenlerindendir. Kur'an-ı Kerim'de ismi "Ahmed" olarak da geçen Peygamberimize dedesi "Muhammed" ismini vermiştir.

    O dönemde bebekler, Mekke çevresindeki bölgelerden gelen sütannelere emanet edilirdi. Böylece Mekke’nin sağlıksız ikliminden uzaklaşmış olurlar ve konuşmayı Arapçanın en güzel şekilde konuşulduğu bölgelerde öğrenirlerdi. Abdülmuttalib de geleneğe uygun olarak sevgili torunu için bir sütanne aradı. Sonunda onu Sa’doğulları kabilesinden Halime’ye teslim etti. Peygamberimizin gelişiyle Halime’nin hanesine bolluk ve bereket gelmişti. Halime, iki yıl sonra Sevgili Peygamberimizi annesine geri getirdi. Ancak o dönemde şehirde salgın hastalık tehlikesi olduğu için sütannesi onu Mekke’de bırakmak istemedi. Bunun üzerine Abdülmuttalib iki yıl daha kalması için torununu yeniden Halime’ye teslim etti. Böylece Hz. Muhammed (s.a.v), dört yıl boyunca sütannesinde kalmış oldu. Peygamberimiz bu süre boyunca sütannesi ve sütkardeşlerinin büyük sevgisini kazandı. Hz. Muhammed (s.a.v) dört yaşına geldiğinde sütannesi Halime, onu Mekke’ye getirip annesine teslim etti.


    Annesiyle beraber yaşamaya başlayan Sevgili Peygamberimiz, altı yaşına gelmişti. Annesi ve dadısı Ümmü Eymen (r.a)* ile birlikte akrabalarını ziyaret için Medine’ye gitti. Orada bir ay kadar akrabalarıyla mutlu günler geçirdi. Mekke’ye dönerlerken Peygamber Efendimizin annesi hastalanarak vefat etti. Zaten yetim olan Peygamberimiz öksüz de kalmıştı. Dadısı Ümmü Eymen (r.a) onu Mekke’ye götürüp dedesine teslim etti. Sevgili Peygamberimiz bundan sonra dedesi ile birlikte yaşamaya başladı.
    Sevgili Peygamberimiz sekiz yaşına kadar dedesi Abdülmuttalib’in yanında kaldı. Abdülmuttalib, torununa karşı büyük bir sevgi ve merhamet beslerdi. Peygamberimizi yanından hiç ayırmaz, o olmadan yemeğe bile oturmazdı. Yaşı hayli ilerlemiş olan Abdülmuttalib, kendisinden sonra torununa amcalarından birinin sahip çıkmasını istiyordu. Peygamberimizin de fikrini
    alarak onu Ebu Talib ve eşi Fatıma’ya emanet etti. Kısa bir süre sonra da vefat etti. Kendisini koruyup kollayan dedesinin vefatı Peygamberimizi çok üzmüştü. Peygamberimiz, dedesinin vefatından sonra amcası Ebu Talib’in yanında kalmaya başladı.
    Ebu Talib ve eşi Fatıma, Peygamberimizi kendi evlatları gibi seviyorlardı. Peygamberimiz de ticaretle uğraşan amcasına çıktığı yolculuklarda yardım ediyordu. Gerektiğinde hayvanlarını otlatıyor, elinden geldiğince onlara yardımcı olmaya çalışıyordu.