Hz. İbrahim (a.s.) Putları Kırışı Nasıl Olmuştur?

Konusu 'Kıssadan Hisse' forumundadır ve saadet tarafından 14 Mayıs 2017 başlatılmıştır.

  1. saadet

    saadet Moderatör Admin

    Keldânî kabîlesi senede bir gün toplanır, bayram yapardı. Âzer, Hazret-i İbrâhîm’e:

    “–Sen de bugün bayram yapmak için bizimle gel!” dedi.

    İbrâhîm -aleyhisselâm-, yolda hastalığını mâzeret göstererek geri döndü. Puthâneye gitti. Orada gümüş, bakır ve ağaçtan yapılmış putlar vardı. Önlerine de, bereketlenmesi için yemekler konmuştu. En iri put, altından yapılmış bir tahtın üzerine oturtulmuştu. Sırma elbiseler giydirilip başına tâc konmuştu.

    HZ. İBRAHİM BÜYÜK PUTU SUÇLADI

    İbrâhîm -aleyhisselâm-, büyük putun dışındaki putların hepsini balta ile kırdı. Sonra da baltayı büyük putun boynuna astı. Akşam olunca Keldânî kabîlesi, bayram yerinden puthâneye döndüklerinde, gördükleri manzara karşısında büyük bir şaşkınlığa düştüler. Tahmin yürüterek:

    “–Bu işi yapsa yapsa ancak İbrâhîm yapar!” dediler. Ardından hemen İbrâhîm -aleyhisselâm-’ı bularak sordular:

    “–Bu işi sen mi yaptın?”

    İbrâhîm -aleyhisselâm- şöyle cevâp verdi:

    “–Büyük put, kendisinden başkasına tapınılmasını istemiyordu. Bu sebeple diğerlerine kızgındı. Sonunda hepsini balta ile parçalayıp baltayı da omuzuna asmış olabilir. İsterseniz bir de kendisine sorun! Durumu size o anlatsın!”

    Putperest halk:

    “–Putlar konuşmaz!” dedi.

    Bunun üzerine İbrâhîm -aleyhisselâm- onlara:

    “–O hâlde, nasıl olur da kendilerini bile koruyamayan şu âciz varlıklar, sizi korur? Hâlâ akıllanmayacak mısınız?” dedi.

    “ZALİMLER SİZLERSİNİZ”

    Bu hâdise Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle anlatılır:

    “O (İbrâhîm), gizlice onların tanrılarına sokuldu: «Yemez misiniz?» dedi. (Cevap gelmeyince) «Neyiniz var ki konuşmuyorsunuz?» dedi ve gizlice üzerlerine yürüyüp sağ eliyle onlara kuvvetli bir darbe indirdi.” (es-Sâffât, 91-93)

    “Sonunda (İbrâhîm) onları paramparça etti. Yalnız en büyüğünü, belki ona mürâcaat ederler diye bıraktı. (Putları kırılmış gören halk:) «–Bunu tanrılarımıza kim yaptı? Muhakkak ki o, zâlimlerden biridir.» dediler. (Bir kısmı:) «–Bunları diline dolayan bir genç duyduk; kendisine İbrâhîm denilirmiş.» dediler. «–O hâlde O’nu hemen insanların gözü önüne getirin; belki şâhidlik ederler.» dediler.

    (Sonra İbrâhîm’i oraya getirtip:) «–Bunu ilâhlarımıza sen mi yaptın ey İbrâhîm?» dediler. (O da:) «–Belki de bu işi şu büyükleri yapmıştır. Hadi eğer konuşuyorlarsa onlara sorun!» dedi. Bunun üzerine, kendi vicdanlarına dönüp (kendi kendilerine) «–Zâlimler, sizlersiniz sizler!» dediler.

    Sonra tekrar eski inanç ve tartışmalarına döndüler: «–Sen bunların konuşmadığını pek âlâ biliyorsun!» dediler. İbrâhîm: «–Öyleyse, Allâh’ı bırakıp da, size hiçbir fayda ve zarar veremeyen bir şeye hâlâ tapacak mısınız?» dedi. Size de, Allâh’ı bırakıp tapmakta olduğunuz şeylere de yuh olsun! Siz akıllanmaz mısınız?” (el-Enbiyâ, 58-67)

    HAZRET-İ İBRAHİM’İN KIRDIĞI ORTAYA ÇIKTI

    Putperest halk, Hazret-i İbrâhîm’in bu ifâdelerinden putları O’nun kırdığına iyice kanâat getirdi. Bedbaht putperestler, yapılan işi hazmedemediler ve şu taş parçalarının âcizliklerini görüp Hakk’a yöneleceklerine, Hazret-i İbrâhîm’e ateş püskürdüler:

    “(Bir kısmı: ) «Eğer bir şeyler yapacaksanız, onu yakın ve böylece tanrılarınıza yardım edin!» dediler.” (el-Enbiyâ, 68)